Üniversitemizde, Fikir ve Değerler Topluluğu organizasyonu ile Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı anısına Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın konuk olduğu “100. Yılda Cumhuriyet ve Eğitim” konulu konferans düzenlendi.
Mimar Kemaleddin Salonu’nda düzenlenen konferansa Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Yücel Gelişli, Prof. Dr. Ramazan Bayındır ve Prof. Dr. Fazlı Polat, Dekanımız Prof. Dr. Mahmut Selvi, Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Musa Atar, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Çetin, Sosyal İşler ve Toplumsal Katkı Kurum Koordinatörü Prof. Dr. Selami Candan, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Öğr. Gör. Dr. Mustafa Akın Güngör, Genel Sekreter Ragıp Akyürek, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Ali Özkan, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan konferansın açılış konuşmasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Gelişli yaptı. Prof. Dr. Yücel Gelişli açılış konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin son yıllarda yetiştirdiği en önemli tarihçilerden biri olan Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı aramızda görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Prof. Dr. Yücel Gelişli, Cumhuriyet döneminin ilk eseri olan Rektörlük binamızda Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı ağırlamanın ayrıca bir gurur olduğunu vurgulayarak, konferansa katılımından dolayı Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya teşekkür etti.
Prof. Dr. Yücel Gelişli’nin konuşmasının ardından Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın konferansına geçildi. Prof. Dr. İlber Ortaylı konuşmasına, “Manidar olan bir günde Gazi Eğitim Enstitüsü, bugünkü Gazi Üniversitesinin tören salonunda bir konferans vermekten şeref duydum. Çocukluğumdan bu yana geldiğim, bildiğim bir mekân olarak burada sizlerle birlikte olmaktan çok mutlu oldum” diyerek başladı.
Gazi Eğitim Enstitüsünün eğitimdeki kalitesinden bahseden Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Ülkemizde Gazi Eğitim Enstitüsü’nün yetiştirdiği öğretmenler pedagojik açıdan diğer emsallerine nazaran çok kuvvetli olurdu. Bu okulun ülkemiz eğitimi açısından; pedagoji, dil, tarih, müzik ve spor eğitimi bakımından çok önemli bir yer olduğunu söylemek gerekir. Meşhur tarihçilerin bir kısmı buradan mezun olmakla birlikte bir kısmı da burada hocalık yapmıştır. Lisan konusunda dönemin önde gelen eğitim kurumlarından biridir. Osmanlı Devleti’nde sarayda Batı tarzında opera gibi müzikler mevcut olmasına rağmen bir konservatuar yoktu. Cumhuriyet bir Musiki Muallim mektebi kurmuş, dönemin dünyaca meşhur müzik hocası Eduard Zuckmayer ekolu ile öğrencilerini yetiştirmiştir. Keza bu okulun mezunları ülkemizde opera ve flormani orkestralarının kurulmasına öncülük etmiştir” dedi.
Ülkemizde eğitim enstitülerinin kurulmasının Tanzimat ile birlikte başladığını ifade eden Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Batılı anlamda bir reform ile maarif sistemi yeni baştan düzenlenir. Batılılaşma bu açıdan baktığımızda keyfi bir durum olarak gerçekleşmiş değildir. Batılılaşma ülkemizin savunması için gereken bir haldir. Neden, çünkü ülke savunması için modern ve ileri teknolojiye sahip olmanın yolu eğitimi nitelikli hale getirmektir. O vakit açılan mühendislik, tıp, öğretmenlik, ziraat ve veterinerliğe yönelik açılan okullar bu amaçla tertip edilmiştir” diye konuştu.
Tarihin bir bilgi birikimi işi olduğunu ifade eden Prof. Dr. İlber Ortaylı, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemizde tarih derslerini boyuna kırptılar. Maarif müfredatı bu işi yeterince önemsemedi. Tarih, coğrafya, filoloji ve diğer bilim alanları ile müşterek çalışılan bir ihtisas işidir. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra galip devletler de mağlup devletler de fakr-u zaruret içindeydi. Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkeler ekonomik olarak çökmüş durumdalardı. Osmanlı Devleti ve Rusya’nın da durumu aynı idi. İkisinin de halkının yüzde 90’ı okuma yazma dahi bilmiyordu. 1928 yılında biz Harf Devrimi yaparak bu memleketin okuma yazma oranını artırıp, nitelikli insan gücü sağlamanın yanı sıra gelecek nesillerimize Türkçenin ulaşmasını sağladık.”
Prof. Dr. İlber Ortaylı, konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına da değindi. Eğitim sisteminde aile, toplum, anane ve okulun bir arada olduğu bir maarif şeklinin düşünülmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Atatürk olmasaydı cumhuriyet yine ilan edilirdi diyenler var. Evet ilan edilirdi, dünyada cumhuriyet ilan etmiş pek çok ülke var, Arap dünyasında da var. Şu anda çoğu büyük çöküntü içinde olan bu cumhuriyetlerin içinde Türkiye Cumhuriyeti mütemâyiz bir şekilde seçkin bir yerdedir. Evet, eksiğimiz çok, sıkıntılarımız var. Bunu nasıl çözeceğiz? Burada, kendi yerinde çözeceğiz. Kurtuluşu dışarda aramayacağız, ailemizi, ülkemizi bırakıp yabancılaşarak yaşamak bu işin çözümü değil. Her şeyden önce, eğitim sisteminde aile, toplum, anane ve okul bir arada nasıl olur, Maarif bunu düşünmelidir. Okullarda fırsat eşitliğinin getirilmesi, okul müdürünü, öğretmeni veli baskısından almak gerekmektedir. Günümüz eğitim sisteminin okumuşlarının yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk 20, 30 yılında orta okulundan mezun olanlar daha nitelikli kişilerdi” ifadesini kullandı.
Ortaylı, konuşmasını "Türkiye Cumhuriyeti, tarihte çok büyük işler yapmış bir milletin size mirasıdır. 100 sene bir cumhuriyetin yaşamış olması o milletin sahip olduğu fazileti, dirayeti gösterir” diyerek tamamladı.
Konferans programı Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Yücel Gelişli, Prof. Dr. Ramazan Bayındır, Prof. Dr. Fazlı Polat tarafından Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya değerli katkıları dolayısıyla teşekkür belgesi ve fidan dikim sertifikası verilmesi ile sona erdi.
Programı izlemek için linke tıklayınız.
Görüş, istek ve değerlendirmelerinizi bize iletin.